yeni çıkacak tarihi-polisiye romanımın adı.
most liked (159)
-
ben o işin mağduruyum
-
z kuşağı oy kullanmasın
türkiye aydınlanmasını organik bir şekilde yaşamamış bir ülkedir. organik ve dolayısıyla kalıcı devrimler dipten tepeye doğru ilerler. talep dipten gelir, tepeden inmez. tarih boyunca maalesef bu hep böyle olmuştur. zira halk, özgürlüğünü bizzat kendi bilinci ve kendi dirayetiyle, mücadele ederek elde eder. türkiye ise böyle bir ülke değildir. türkiye'de birkaç insanın halka tepeden indirdiği bir mefhumdur özgürlük. halkın verdiği savaş hiçbir zaman bireysel özgürlüğü olmamıştır. açıkçası halkın bu noktadaki bilinci 15 temmuz'daki bilincin çok uzağında da değildir. bu mevzuya böyle bakmak verilen savaşı elbette değersizleştirmiyor ancak demokrasi, kadın hakları, özgürlük, cumhuriyet, laiklik gibi kavramların bugün halkta karşılığı olmamasının sebebi; o gün de bir karşılığı olmamasından kaynaklıdır. bu kavramlar için ortaya bir mücadele koymadılar.
bugün birtakım kimselerde açıkçası içinin ne ile doldurulduğu dahi belli olmayan liderlik vasfı aranması, güçlü lider istenmesi, siyasi kişilerin birbirlerini dövme niyetlerinin alkışlanması, farklı düşünene karşı zorbaca tartışma kültürü, yine ne anlama geldiği belirsiz olan "istikrar" kelimesi gibi birçok örnek, aslında herhangi bir özgürlük için mücadeleye girmemiş dedelerin torunları olmamızdan kaynaklıdır. romantik söylemlere olan yürekten inancımızın da 100 yılda bizi getirdiği nokta bence açık. 50-60-70-80-90 hep aynı motivasyonun laciverti sanki. bilemiyorums. -
senin hislerine enlemesine gireyim diye nick almak
enteresan bir tavır.
-
15 temmuz 2022 kötü sözlük kuşadası zirvesi
harika bir zirveydi, oldukça komik anlar yaşandı ama aramızda ;)
image
ayaktakiler soldan sağa: ymlac, iyiortagolgetirir, kazım abi, sez, gece bende kalan nikini unuttuğum kız, fyf, parli
yerdekiler soldan sağa: sigara, ben, juliet, don draper -
kötü sözlük üyelerinin müzik zevki
ya düf, benim küçük berkay'ın yaydığı hümanizm rüzgarını da bir irdelesene be. şöyle yanaklarını uzat da benim hümanizm rüzgarı seni bir okşasın, ne dersin?
-
aykut kocaman top 10
10- yanılacaklar ama yanılacakları günlere kadar birçok insanı hırpalamaya, kendi aşağılık durumlarına çekmeye devam edecekler.
9- biraz daha yapay, biraz daha hesapçı bunların da ötesinde bence biraz da kötü olmaya başladık. kötülük hakim oluyor sanki dünyamıza.
8- ama kan yok kardeşim. şenol güneş farklı bir insan türü değil.
7- ben fenerbahçedeki bu denklemin içinde yokum.
6- benim için zirve burası.
5- söyleyebileceğim tek şey acı çektiğimdir.
4- bizi şampiyonlar ligine göndermeyenlere de buradan, yarı finalden bir selam olsun demek lazım
3- hep içimize atıyoruz, her şeyi içimize atıyoruz, hep eziliyoruz.
2- bazı çiçekler bazı topraklarda olmuyor.
1- bence tesadüf. -
feminizm
hak arayışı eğer radikal olmazsa, hakkınızı gasp edenin vicdanına sığınmış köleden farksızsınızdır. radikal olup gücü elinde bulunduranı zorlayacaksınız ki, hakkınız olanı aldığınızda bu sizin mücadeleniz ile olmuş olsun. ancak erk sahibi bunu hiç sevmez, bu tarz arayışları hep karikatürize ederek zayıflatmaya çabalar. sol ideolojilere yapılan da budur, kadınlara yapılan da budur, eşcinsellere yapılan da budur. sürekli olarak farklılıkları ve radikal fikir ve davranışları karikatürize edilerek "bunun nesine saygı duyayım?" algısı pompalanır.
düzene karşı olan eylemin düzenin kuralları içinde olması bekleniyor. daha saçma çok az şey vardır. hak arayışı radikal olmak zorundadır, doğası budur. her mücadele, kendi içinde çelişiklik taşır ve bu da ezilenin en doğal, en anlaşılabilir halidir. bu birkaç fikrin, birkaç savunucuna özel bir şey değil, herkes için geçerli bir durum. hayatın hangi alanında olduğu fark etmez, oklar size döndüğü anda, oklar başkasına çevrili olan halinize göre çelişkiler barındırırsınız. bu sizin makul isteğinizdeki niyetinizden pek de bir şey kaybettirmez. -
açılın davayla doldum
-kadın yazarların bu şekilde metalaştırılması sözlüğü çok kötü gösteriyor. kendi aranızda eğlenin, basitsiniz.
-fav için teşekkürler. herkes kendi arasında eğleniyor, sayende okunduğumu hissettim :))
-ymlac bence o kadar komik değil ya.
-diko gerçekten çok tatlı ya.
-sabah uyandırayım ben seni, kaçta arayayım?
-rimjob ne ya ahah hiç duymadım.
-şeker kullanmıyorum ya. kahvemi sert içerim.
kusura bakmayın, üstün dava performanslarını görünce içim içime sığmadı, şuraya ani bir boşaltayım dedim kendimi. rahatladım vallahi. -
dava sayarım
respect atmak da diyebiliriz bence.
-
azazil
"aq" dedin diye banlanman bence de hoş olmadı be frantem. ben mabel matiz paylaştım diye banlandım mesela, anlıyorum o yüzden seni.
-
yabani keklik
ya bunu benim babam beslemeye çalışmıştı. eve kocaman kafes yaptırıp içine de bu yabani kuşu koymuş yemlemeye çalışıyor. yaban kekliğini de nereden bulduysa artık. sorunca avlamaya çalıştım ama kıyamadım, nadir hayvan diyor. sonrasında kuşla nasıl bir dostluk geliştirdiği hala muallak. kuş da onurlu çıktı, kafesinin olduğu odada birisi varsa su içmez yemek yemezdi. sadece babam bununla çipetpet çipetpet diye konuşabiliyordu. enteresandır ama anlaşıyor gibilerdi de. bir gün kuşla böyle bir sohbetin ardından "bunu doğasına salmak lazım, yanlış yaptık" dedi. ertesi gün gitmiş ormana salmış hayvanı.
valla caracal44 bilgilendirsin, biz bu hayvana iyi mi ettik kötü mü ettik? -
kadın transferi
şu parlinin falan eline üç beş demeden bir şeyler sıkıştırıp gönderelim, diğer sözlüklerle anlaşsın da şuraya biraz hanım yazar getirsin ya. biraz reklam meklam yapar, biz burada çözeriz gelenleri zaten. ya bunu dillendirenin ben olmasını istemezdim ama birinin de elini taşın altına sokması lazım. lan bizimkiler ya evli ya da hepimizin ne bog olduğunu biliyor. julyet mulyet geliyor, iki enseye şaplak takılıp gidiyor. hazır caracal44'ün mahlası da caracal44 değil, korkutup kaçıracak bir unsurumuz da yok. bu işe bir el atmak lazım. olum ortam bir ferahlar lan, bi kendimize de çekidüzen veririz. yani sakallı şakaları da bir yere kadar götürüyor. olmadı sez veririz, 3-4 tane haxball oynayan kız getiririz. bunu bir düşünelim.
-
sez
yaklaşık 10 yıl önce falan boğazım ağrıyo diye ballı karabiberli bir tarif vermiş ve iyi geleceğini söylemişti. ben de tavsiyesini dinledim, sonra ciddi ciddi gözümü hastanede açtım. iyi niyetliydi ama hakkını yemeyeyim. şu an kısır eleştiriyor :d
-
varoş olduğunuzu gösteren şeyler
ciddi ciddi toplumun bi bölümünü varoş diye ayırıp üstüne bir de onlara alakasız alakasız şeyler atfetmişsiniz. birader ben bu özgüvenin cidden hastasıyım ya. şu özgüvenin aynısından bende olmasını o kadar çok isterdim ki. hayatımdaki problemlerin yarısı falan çözülürdü. ben yanılgı içinde olurdum ama dert değil, mevzu problemlerin çözülmesi.
varoş kime denir, varoşluğun sınırları nelerdir, kim varoş değildir? mesela yazdıklarınızı not alıp bir daha yapmayayım mı? şöyle tam bir liste çıkarın be, yetkili birilerine benziyorsunuz. şimdi yani insan güvenemiyor da biliyor musunuz. kapsam geniş gibi. çayı şekerli içersek mi varoşuz, çın çın karıştırınca mı? çünkü ikisi ayrı varoşluklar gibi lanse edilmiş ama zaten çın çın ses çıkarmadan nasıl karıştırılıyor? aileden görmedik ki amk.
pop müzikle alakalı da doğru soruları sormuş kuşçubaşı eşref. ben not defterimi açtım bekliyorum ayrıntıları. mesela basketbol şortuyla koşu yaparsam insanlar bana "ıyyyy varoş seni" derler mi?
bakın iki gündür adeta hayatımı baştan kurduruyorsunuz bana. cahilliği atlattık, sırada varoşluk var. zira şu ana kadar notlarımda neler var diye baktığımda ben de olly gibi on numara barzo çıktım. yardımlarınızı bekliyorum. -
kötü sözlük'te hiç dava adamı kalmaması
birkaç emre ve olly dışında gerçekten zor zamanlardan geçiyoruz. şöyle davasıyla sağa sola baygınlık geçirten dava adamlarını tanga tartışırken görmek bir miktar üzdü beni. davada bu tarz şeylerin yeri yok, biliyorsunuz.
keşke kasvet burada olsa da davasıyla bizi bir fırçalasa, bizi böyle yere yatırıp dava fırçasıyla kendimize getirse.