juliet 5th generation author

ay bu sözlüğün sözlüklüğü mü kaldı allasen ya? burada bi avuç insan, burda olmak istediği için olan, gül bahçesi vaadedilmeyen ve tam olarak burda kalmak istediği kadar kalabilme özgürlüğüne sahip bi avuç insan, vakit geçiriyoruz istediğimiz gibi.
bu bi avuç insanın içinde, 2-3 kişi kol kola girip bu sözlük niye böyle grevi yapmak, ne biliyim, en basitinden boşa bi çaba gibi. siz niye aranızda eğleniyosunuz diye başöğretmen gibi kızmak da. nebiliyim, benim eski arkaaşlarım olmasa, tanımadığım insanlarla dolu olsa, hmm eğlenemedim gidiyim der çıkıp giderim ya da ne istiyosam yaparım. ama sürekli siz niye böylesiniz demem dönüp herhalde. bi misyon var da sanki sözlüktekiler bu misyonun çok uzağında diye sürekli sağ tık örsele mi olcak yani, çok anlamsız.

sevgilimden ayrıldım. bu yaştan sonra hayvan gibi aşk acısı çekmeye başladım, allah belamı versin diyordum ki sözlük açıldı. bundan sonra burada herkesin başını ağrıtacak, bütün mental sağlıksızlığımı sizlere aktaracağım.

hepinizin derdi ben olmuşum demek ki zamanında iyi koymuşum. byyyyy.

erdem kınay ve radiohead iş birliği ile ortaya çıkmış, kaliteli bir parça. beğenerek dinliyorum.

ağızlardan nasıl bu kadar kolay çıkabildiğini anlayamadığım kelime. bu ülkenin ennn büyük problemlerinden biri işte bu. ufak bir kalabalık bir araya gelince, birilerini yakmak istiyorlar hemen, gerçek ateşlerle. yazık.
birebirde sorunca herkes ben yakılsın ama kıyamam:p dedim diyo. ama tarih kimin asıl mağdur olduğunu da yazacak. daha önce de bu ülkede böyle şeyler yaşandı, kimin kimleri ne için yaktığı hepimizce biliniyor...

tunceli değil, dersim bi kere???

(see: not my style)

sizi ilgilendirdiğini çok düşünmediğim insanlar. ekonomik durumdan size ne ya? görüyorum ki sizlik bişey yok, başkaları için söylüyosunuz hep bunları. sizin ortamlarınız ve düşünceleriniz asssla değil bunlar. ee yapıyolarsa istiyolar demek, size ne? borçlanıp yaparlar, canları göbek atmak çektiyse. köylerinde yaparlar düğünü belki.

ay bak deliricem şimdi. istemeyen çekmesin aaaaaq nazını. bak hele ya, her konuda da yorumları var. beni hastaneye götürüyolar, bu arada da ağlanıyorum mesela, paşam da naz çekmiş diye anlatıyo. çek me. çekme o karıyın aq çekmeee. bi keresinde fenalaştığım zamanlardan birinde bi' erkek arkadaşım, nebiliyim bence çok saçma, bunca senedir bi çözüm bulamadın mı buna demişti bana. ortamızda duran cam şişeyi kafasına geçirmediğim için her gün allah'a ne kadar şükretse az, çünkü kalıcı hasar bırakabilirdim bu hadsizlik karşısında.

ayrıca gerçekten çok pis bişey. tamamen anatomik biyolocik bilimsel ve ilginç. kişiden kişiye değiştiği gibi, dönemden döneme de değişiyor. doktorum bana bol yürüyüş, az kafein ve en önemlisi adet olmadan önce kas gevşetici & ağrı kesici almamı öneriyor. tşk.

(see: anlaşıldı kukiciğim)

karıncaları zombi yapan bi bitki olduğu iddiası dolanıyor ortalıkta.

ay
ay kahroldum
ay
ay unutuldum
karda kışta kurda kuşa yem oldum.

ay.

yeni bi proje üstünde çalışıyorum, mağdurların mağduru, mağdurların en büyüğü yapacağım pembe yılanı. en mağdur olan olacak, mağdur kare olacak, mağdur küp. doru konuşmuyo çünkü.

doru konuş bak. doru konuşmuyon bi yerlerde şu an eminim.

benim yanımda ölüm fermanı imzalamaktır. kafasını duvara sürterek kıvılcım çıkarırım. teşekkürler.