suicidemachine 5th generation author

türk futbolunda bir temizlik operasyonuna gidilecekse eğer şu konuşması nedeniyle uğurcan'dan başlanmalı bu işe. derhal milli takımla ilişiğinin kesilmesi ve en az bir sene futboldan men edilmesi lazım. ayrıca kayserispor mutlak surette hakkında suç duyurusunda bulunmalı.

bugünleri de görecektik. artık futbolcular çete liderliğine soyunup azmettirici rolü üstlenmeye başladılar.

sanırım bir protesto gösterisi.

dondraper'ın öncülük ettiği bir akım. onu diko takip etti. frante de bugünki muazzam çalışmasıyla kervana katılmış görünüyor. tabii benim frante ile karşılıklı entrileşmelerim de s.k gibi havada kalmış.

yani ilker efendi, diko efendi ve frante efendi kusuruma bakmasınlar, ben bir daha kendilerine hitaben cümle kurmam. akım devam ederse kimseye kurmam. beraberinde can sıkıntısından iki gün daha dayanır, sonra siktir olur giderim. ne lan bu böyle incisözlük gibi?

onların ben amlarına koyayım. kadrom çöpe döndü resmen. hiçbir yeni oyuncu gelmiyor aylardır. takımda sbc olmayan oyuncu yok. bu sene müthiş kazık attılar bana. bunu yapmayacaklardı. yollarına araplarla devam etsinler.

85'ler,
bakırköy sahil yolu kenedy caddesi,
piyanist şantörler.

aklımda bunları canlandıran bir takım kimseler

ahırdaş atlara verilen ad.
konumuz bu değil. mevzu kötü sözlük'teki amacı belli eküriler. bunlardan biri açık konuşuyorum don draper diğeri de yer mi lan anadolu cocugu. normalde bu ikisi nasıl eküri olur abi dediğinizi duyar gibiyim. öyle değil işte. bunnar var ya bunnar azılı düşmanmış gibi görüntü çizip birbirlerinin salonunda donla viski yudumlayan adamlar. ama allahın izniyle ve amirim sir olly ile bunnarın üstesinden geleceğiz. alaşağı edeceğiz. bizi izlemeye devam edin.

ilkoklu üçüncü sınıfta bilecik'te kantine indiğim zaman millet 25 kuruşa alıyordu. bu ne laa diye mal gibi kinder çikolata markasına bakmıştım. sonra bir tane satın aldım almaz olaydım o tadı hala unutamıyorum. sonra her kinder çikolata yediğimde o günü hatırlıyordum. şu an satılıyor mu bilmiyom.
bir çikolata markası

sözlükte bir yarışma yapalım. kazanan evli erkeklere top nike falan alıp hediye edelim. ya da bir aylık netflix aboneliği verelim orada da yeterince erkek kıçı var.

insanlığı insanlık değil zaten de futbolculuğu da öyle çok bulunmaz bir futbolculuk değildi. tugay kerimoğlu bu şebekten 5 kat daha iyi kariyere ve yeteneğe sahip.

iyiyi iyiyle kıyaslayıp, daha iyi olanı gömmek şeklinde bir alışkanlığımız oluştu.
lebron james'i eleştirenler var. nba tüm zamanlar sayı krallığında üçüncü sırada bu adam. aktif olanların içinde ilk sırada. üstelik 36.000 sayı barajını da üstündeki iki isimden daha genç yaşta geçti. basketbolu bıraktığı zaman görünen o ki 1 numara olma ihtimali çok yüksek.
yine de bu adamı michael jordan ile kıyaslayamazsınız. zaman farklı, takımlar farklı, pozisyon, stil hepsi farklı.
ikisini kıyaslamadan anlatıyorum. mj başka bir şeydir. anlatılmaz. onun döneminde nba takip edenler bilir. çok genç yaşta basketbola uzun bir ara vermeseydi, şimdi ortalıkta kırılabilir bir rekor da kalmazdı üstelik.
kısacası bilgisayarın başından sigara külünü dökmeden kıçımızı kaldıramayan bizler, bu adamlar hakkında konuşurken daha dikkatli olmalıyız. bu adamları eleştirmek, kıyaslamak hele ki gömmek bize epey bol gelir.

32. dkkada hafif bir guldum yalan olmasin simdi.

bence çok duygusal bir toplumuz. illa bi hakkını teslim etme ağrısı çekeceğiz yani. dümdüz kötüydü işte niye kıvranıyorsunuz? gösteri bittiğinde iyi ki para vermemişim dedim. gösteri boyunca da bir tanecik cem yılmaz esprisi duyamadım. her an motivasyon konuşmasına geçecek gibi çiğ bir hali vardı. 300 yaşında adam, marina alan arkadaşları var, taş evlerde oturuyor. eee bu kadar malzemeden bana mizah çıkar mı? çıkmaz. çıkar ama denklemin yanlış tarafındayız.

bir kevin de bruyne sözü.

deplasmanda wolverhampton'a 90+7. dakikada attığı gol sonrası formasını çıkarıp tribüne doğru müthiş hırsla koşarken bağıra bağıra ağzından çıktığı iddia edilir.

kaynak: düşünüyorum öyleyse oynarım (andrea pirlo)

doğru önerme.

bakın yunanistan'a , atatürk yok hepsi yunan.

facebook hesabımdan.

y kuşağı ve sonrasının bi'sikime derman olamayacağını bir kez daha kanıtlayan gösteridir.

- "gösteri boyunca bir kez kahkaha attım, üç kez gülümsedim," şeklinde eleştiren adam gördüm yeminle... bir sanatçının sanatını matematiksel değerlerle (doğal sayılar) eleştiren bir tuhaf jenerasyon... ya, ben güldür güldür'ü savunarak büyük hata yapıyorum; cem yılmaz'ı bile eleştiren güldür güldür'ün üstünden tren gibi geçmez mi lan?

bak sana çok net söyleyebilirim ki şu gün -allah rahmet eylesin- kemal sunal çıksa yılbaşı sahnesine, onu bile gömecek çok büyük bir kitle var bu jenerasyon içinde... maksat ilgi çekmek olsun, maksat birilerinden farklı notalar çalmak olsun. akıntının tersine yüzmek için büyük bir mücadele var bu kitlenin içinde... gelgelelim o kadar boku çıktı ki bu mevzunun, bir müddet sonra akıntının tersine yüzmeyi sıradan bir iş haline getirdiler.

gösteriye gelince...

bir nasreddin hoca fıkrasını tutup da bu seviyeye çıkartan adamın önünde saygıyla, hürmetle, domalarak falan komple eğileceksin arkadaş! götü yiyen çıksın yapsın.

müthiş bir oyun.
tek kelime ile müthiş. hikayesi, yan görevleri falan derken oyunun aslında bunlar dışındaki özelliklerine hasta oldum.
canın mı sıkıldı? aç oyunu sağda solda gez, kamp kur, iki üç avlan, zaman öldür yahu.