sir olly 5th generation author

bir sürdürülemezlik politikası.
bu kimselerin uzi'den krvn dinlemeleri çok olası.
tik tok'taki hesaplarında paylaşımda bulunmadıklarından ancak paylaşılmış bir takım hesapları takibe aldıklarından emin gibiyim.
reels'la övünürler, facebook uygulamasını kaldıralı epey olmuştur.
netflix'teki yapımları türkçe dublaj izlerken exxen'in varlık nedenine içerlerler.

-ni sikey... öhm!

bülent ortaçgil'le birlikte sahne aldığı konserine gitmiştim. şimdi düşünüyorum da... hem zuhal olcay, hem bülent ortaçgil. kombo gibi...

geçtiğimiz yıllarda ibrahimoviç'in isveç formasıyla attığı röveşata golü çok beğenilip aylarca gündem olmuştu. şaka falan bu demeye başladım bir müddet sonra ben. boş kaleye atılmış sıradan bir gol. moussa sow bundan çok daha klas yığınla gol attı fenerbahçe formasıyla. tekini galatasaray'a attı hem de...

şimdi bunlar golse, dikocum haklı; van basten'in dasaev gibi bir kaleciye attığı gol dünyanın en iyi golüdür bence de...

masterchef izliyordur.

çanakkale bademli, sinop inceburun, sinop hamsilos köyü, sinop gerze, gökova.

bir müzik insanına yönelik eleştirinin parantez arası. bizim memleket de böyle işte...

beyonce, fergie falan kaptırıyor mu millet acaba bunlara böyle? beyonce'la düet yapabilmek için göt verecek sanatçılar tanıyorum türk müzik piyasasında. değişik bir milletiz.

götüyle ünlü olup götüyle devam eden değil.
götüyle ünlü olup sesiyle devam eden de değil.
sesiyle ünlü olan bir afacan bu.

bunca göt arasında hafiften kendisinin de götünü görmemizin sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyorum.

olmadı. tam da tanımaya başlamıştım. ymlac-don draper ekürisine karşı kurulacak ittifak için düşündüğüm isimlerdendi. müthiş hayalkırıklığı içerisindeyim.

(see: kurt gibi açım)
(see: köpek gibi yiyiştik)
(see: ayı gibi saldırdı)
(see: zürafa gibi boyu var)

(see: kedi gibi miyavladı)

eski kötüsözlük olacak, hatta onu geç, 1988 olacak, içimden geçmişlerdi şimdiye benim. yazıklar olsun aradığım kaos ortamına bir türlü ulaşamıyorum.

bundaki özentilikten hiç hoşlanmıyorum. yaklaşık 20-25 sene evvelinde gömlek üstüne gömlek giyme akımı vardı. alta basic t-shirt, üstüne gömlek, onun üstüne bir tane daha gömlek. en az bu saçmalık kadar saçma bir mevzu bu göbeği açıkta bırakan kıyafetler... hani gömlek üstüne gömlek giydiğin gerzek bir foton vardır ya milattan evvelinden kalma? hani bi'yerde falan denk gelince yerin dibine girersin? heh, aynen bunun gibi kişiyi gelecekte rencide edecek bir yaklaşım açısı bu.

bok varmış gibi ikide bir karşılaşmaktan tiksindim artık. bacak dekoltesi gibi meme gibi göt gibi bir şey değil ki bu canım? göbek en nihayetinde? nasıl bir cazibe merkezi oluşturmaya çalışılıyor, anlamıyorum ki böyle bıngıl bıngıl göbekler? yok oğlum böyle bir cinsellik... hani yazın serin tutsun diye giyiliyor desek, o da değil; kazağı var piyasada bunların.

bir anlamsız mevzular vesselam...

gelmiş geçmiş en efsanevi kadroyu oluşturmak istemiyorum. o başka bir anketin konusu. kondisyon sorunları olmadan şu gün sahaya çıksalar avrupa'nın tozunu dumana katacaklar listesi hazırlayacağım bir tane. mis...

simoviç diyen vardır, muslera diyen vardır, şenol güneş diyen vardır, turgay şeren diyen vardır falan ama kalede açık ara rüştü reçber önde.

sağ bekte bir numara daha düne kadar gökhan gönül olurdu ancak valentin rosier sadece bizim ligde değil, top 5 ligde dahi benzerini bulmakta çok zorlandığımız bir afacan.

sol bekte ikinci bir aday yok. prime erdoğan gibi silip süpüren isim; roberto carlos.

stoper tandemi için lugano, uche ve högh'ün isimlerini de anmak gerekli ancak george popescu ve pepe'yi ayrı bir yere koymamız gerekiyor.

4-4-1-1 oynatacağım kadronun merkez orta sahasındaki ilk isim elbette ki emre belözoğlu. bu zibidinin yanına koyacak adam bulmakta çok zorlandım. giunti diyesim geliyor, aurelio diyesim geliyor, johnson diyesim geliyor, ernst diyesim geliyor, okan buruk diyesim geliyor, atiba diyesim geliyor falan ama hiçbirinde yeterince tatmin olmuyorum. böyle gümbür gümbür bir merkez orta saha hissiyatı yakalayamıyorum. burada özellikle beşiktaş'taki performansı ile josef de souza kadromuzu utandırmayacak yegane isim olacaktır.

sağ kanat tercihimiz yine sol bekteki tartışmasızlık kadar apaçık belli. ricardo quaresma.

esasen ikili forvette ya da 4-3-3'ün sağında veya solunda görev vermek isteyeceğim rıdvan dilmen taktiğim gereği mecburen sol açıkta oynayacak. halihazırda burada alternatifini de pek bulamıyorum.

on numaramız elbette ki sergen yalçın. ancak maçın ilerleyen dakikalarında on'u oyundan alıp yerine prime nihat kahveci'yi sokmamız son derece enteresan sonuçlar verecektir.

santraforda mario gomez, nicolas anelka, burak yılmaz, tanju çolak, feyyaz uçar, ilhan mansız, pascal nouma, vincent aboubakar, samuel eto'o gibi yığınlarca top class adayımız olmasına rağmen çok büyük fark attığını düşünmüyor olsam da ilk onbire kesinlikle yazacağım didier drogba ile kadroyu tamamlıyoruz.

ıssız bir adaya düşsem oğluma asla koymayacağım üç isimden biri.

götün kaşınmasın hoca! karagümrük'ü 1-0 yenmen beşiktaş taraftarının sikinde bile değil! istersen 30-0 yenil, millet sahada cyle larin yerine güven yalçın'ı, domagoj vida yerine serdar saatçı'yı, gökhan töre/oğuzhan özkayup/salih uçan yerine de emirhan ilkhan'ı görmek istiyor. ayrıca ben şahsen could be to the next paul pogba kıvamındaki demir ege tıknaz'ın da en azından yedekten girmesi görüşündeyim.

sezon sonunda ne larin, ne töre, ne oğuzhan kalacak bu takımda, neyin peşindesin amk? maçın sonuna kadar emirhan'ın ya da diğer gençlerin girmesini bekledim. gökhan töre'de hala neyi umut ediyoruz? taşak mı geçiyorsunuz? tehdit mi ediliyorsunuz amk bu adam tarafından? nasıl oluyor da beşiktaş düzeyinde bir takımda oyuna sonradan da olsa girebiliyor?

sikerim yapacağın işi adam gibi takım çıkart amk...