baruun 5th generation author

image

tüm site trafiğini ele geçirmiş. bi ara havuz başında aşure yiyen ayşe hatun önallar gördüm. damadın kız kardeşi gibi tüm bahçeyi gezdim sonunda birisi gördü buyurmaz mısınız dedi. buyurmadım aq.

arkadaşlar biraz önce duşta yine bi aydınlanma yaşadım.

biz kendisiyle bi dönem eşleştik. baya sevgili gibiydik. günaydınlar, kalpli öpücükler, anlık fotolar, iş arkadaşlarına karşı birbirini doldurmalar..... tatlı tatlı kısıtlayıp hayatı zindan etmişti bana. dayımla konuşmamı yasaklamıştı.

derken bi anda yok oldu. baya bildiğin unuttu beni. yazmadı. ben de gurur yapıp yazmadım.

sözlük açıldı. eski günlerin hatrına favlaştık ama hiç konuşmuyoz. ben bi ara bıraktım sözlüğü, döndüğümde o bırakmıştı yani yine koptuk.

sonra ben kendisini dul başlığında adsız alkolikler gibi toplanıp dertleşen bi grupta buldum. frante de orada :(

ne ara evlendin, ne ara boşandın? ben mevzuya dul başlığında ayıktım da yine yediremedim.

şimdi gözümü kan bürüdü, hırsıma yenik düştüm. hesap ver lan

bu da yargılansın ya :(

evliyim bana yazma

başlığın ilk entrysi tanım olmalı.

kansermiş yav. öldürdü aq. alırken kasiyer de bi tuhaf bakmıştı. kadın gofreti bu der gibiydi. bilmiyor ki kötü sözlüğün tüm versiyonlarında tanga başlığını ben ve benim versiyonlarım açtı.....

onu bile başaramamış.........

bugün yine bir kuluna verebileceği en güzel şeyi bahşetti, şakşuka......

kendisine ilber ortaylı gibi çok donanımlı patlıcanlar yarattığı için şükranlarımı sunuyorum.

bazen bakıyorum bir başlıkta 15 kişi, bazen bakıyorum kimse yok. sözleşip mi gelip gidiyorsunuz yoksa sinsilik mi yapıyorsunuz napıyorsunuz?

bu arada hanımlar özelden cevap verebilir.

discord neyim yok bende. özel mesajları da göremiyom. kim kime ne salladıysa buraya taşıyın ki bilelim. ortalık sakinleşince de "aranızda ne geçtiyse zerre umrumda değil" entrysi gircem.

2 defa franteyi, 2 defa parliyi, 1 defa sezi, 1 defa da kendimi haklı buldum bugün. sezi iki defa haklı bulsam kesme işareti kullanırdım. bu da benim adaletim. neyse şimdi sen hepsini topa soktun ve uzun yazdın. bu ne biçim dava arkadaşım herkes haklı. seni de favlıyor ve sözlüğü bırakıyorum.

çok yücedir.

akşam arabayı göremedim otoparkta. neyle geldim lan ben buraya dedim. yoldan birini çevirdim geldim eve. araba burada da değil. arabayı kaybettim. allah'ım napiyim çıkıp arayayım mı yoksa bekliyim mi derken mature komşu kuru patlıcan dolması yapmış. resmen deus ex machina. eve davet etmesini beklerdim ama bu hikaye twitterdakiler gibi bitmeyebilirdi. kedi gibi kucağımda seve seve geçtim mutfağa. nar ekşisiyle göz göze geldik. durex bana bakarak yazmış uzayan zevk'i. ondan önce de gruptakilerle leş ötesi bi kayıp araba mizahı çevirmiştik. tam yemeye başlarken arabamın resmini attılar :) gölgeye park edeyim derken saklamışım arabayı. normalde 1-1 giden mücadeleyi patlıcan sayesinde çevirdik :)

taraflar sürekli değişiyor. lobiler zayıf, zemin kaygan. özel mesajların ifşası hoş olmuyor, burada konuşun. yine de uzun uzun yazmayın hemen ikna oluyorum. herkesi haklı bulmak yordu. objektif olalım ayağına hepinizi favladık yavşak olduk.

bu kadınla karşılaşmak için müptezel, torbacı, kundakçı, beş mi lira falan olmanız lazım. her ne kadar kucakta otursa da götü koltuk görmüş arkadaşımız biko'nun da defaatle aktardığı üzere beyaz yakalı başarısız kitleye böyle bi bela bile düşmez. öyle sikici bakışlı kadın fotosu paylaşmak yetmiyor.

yazları berberlik, kışları terzilik yapan bi ermeni var mahallede. adres belli olsun diye açıyor dükkanı. lakabı berberakis ve terziyan arasında değişiyor. her zaman yüklü geziyor. hem uyuşturucusu hem de parası var. bu ikisini aynı anda ya amerika'da görürsünüz ya da kurtlar vadisi'nde. mahallelinin pis işlerini yaptığı mezar palace diye bi yer var. çoğunlukla orada takılır. eski bi rum anıt mezarının etrafında büyük kesme yekpare taşlar adeta pavyon nizamında dizilmiş. muhtemelen 500 yıl önce ayin yaptıkları yerde, dişlerinin arasındaki boşlukta karadelik oluşmuş dayılar tuborg içiyor. mesafeler muazzam. kimse kimseye karışmıyor ama herkes beraber. şehirden 10 km uzakta. tam yamacın üstünde. başka bi ülkede olsa ınstagrama esir düşer. az aşağıdan küçük bi dere akıyor. mahalleli büyük kanal der. çelişkili bir durum. dere, mezar palace'ın foseptik yükünü tek başına sırtlar. sırt demişken, ateşlenmiş dinamit fitilini bişey sanıp üstüne doğru koşmak suretiyle yöre halkına ait iki adet koyunla beraber infilak edip yine de ölmeyen yarmagül abimizin ölememesi üzerine hayratlık niyetine yaptırdığı arapça bişeylerin yazılı olduğu çeşme de tam olarak anıt mezarla sırt sırta durur. bu paragrafın konuyla hiç ilgisi yok.

terziyan da yeri gelir bu tezgaha düşer, yeri gelir sinyalcisi olur, yeri gelir bu tezgahı açar. yani bu işler nasıl olur bilir. bildiği halde hazal ablaya tutulur. bütün parasını bitirir. kesik kasa toros'tan inen köylüler tarafından bile dövülür. yine de işte femme fatal hazal ablayı her mesai sonrası eve götürmek ister. eşşek gibi bilir olmayacağını ama karı fatale. iki ay olmadan üzerinde "üç tekersin çok şekersin" yazan üç tekerli bi motorla götürürler cesedini.

kolundaki paket lastiği kadar yevmiye kazanan hazal ablamız koskoca terziyanın ölümüne sebep olmuştur.

ekşide bakıyorum, çok romantik aq. böyle kadınlara zaten ölünür. seni ölüme götüren pavyon karısı değil ki, yazarsın tabii şiir gibi. felaket getiren kadının twitter'ı mı olur :(

hatalarımız oldu. hızlı zamanlarımızdı...... ama suç üstlenmek gibi bir durum olmadı. suç benimdi zaten.......