şurada bahsettiğim gibi ilerliyoruz. takım hızlı değil, çok hızlı oynuyor. o kadar hızlı oynuyoruz ki 90 dakikalık maçın çeşitli dilimlerinde bambaşka beşiktaşlara maruz kalıyoruz. serdar ali çelikler şahane ifade etti bunu aslında:
"ilk 30 dak'kadaki beşiktaş açık ara şampiyon olur, ikinci 30 dak'kadaki beşiktaş üçüncü olur, 60'la 90 arasındaki beşiktaş ise ilk 5'e giremez," şeklinde...
öylesine inanılmaz bir tempo yapıyor ki beşiktaş, biz ülke futbolu olarak zaten eloğlunun alışkanlık haline getirdiği bu tempolara hiçbir şartta direnç gösteremediğimiz için avrupa'dan sürekli eli boş dönüyoruz. işte o tempolara vurduğu için bugün yıkıp geçiyor ligi takım.
buna direnç gösteren olacak mı? ya, yarım saatte rakibi darmaduman ediyoruz; elbette ki şu anda tüm dikkatleri üzerimize çektik ve her kulüp şu anda yaldır yaldır bu denklemi çözme derdine düşmüştür. çok kaliteli ayaklara sahip bir rakibi durdurabilmek kolay değil ancak bir takımın ilk yarım saatlik dilimdeki beşiktaş temposuna çıkması da pek mümkün değil. beşiktaş'ı ilk dilimde durdurmak zorundalar. bu mümkün olabilecek mi, ben de gayet merak ediyorum.
nice: all
|
today
search in topic