barbarlık bu.
-
-
elli kere bu başlıkta cümle kurmak istemiyorum ama kendimi mecbur hissediyorum. yani bi'bok yedim, istemeden de olsa eleştirdiğim hususa hizmet ederken buldum kendimi.
bence gayet açık ve net.
kötüsözlük'te en medenisinden en dallamasına kimsenin bodoslamasına bir karşıtlık içinde olduğu falan yok. bu yaklaşıma hizmet eden tek tük bireyler de dünden bugüne sözlüğün hemen hemen tamamı tarafından ağır şekilde tenkit edilirler, eleştirilirler ve tabiri caizse cibiliyetleri sikilir. gelgelelim ne zaman andreana etraflarda olsa birileriyle, "translar süperdir, hayır değildir, hastalıklı olmaktır, hayır asla olmamaktır," kavgalarına tutuşuyor. sanki sözlük ahali mantıklı insanlardan oluşmuyormuş da sözlüğe antilgbt bir hareket kabus gibi çökmüşmüş gibi sadece ve sadece bu husustan bahsetmek bence artık kıymetini yitirdi. andreana'yla hiçbir zaman anlaşmazlık yaşamadım ancak bu husustaki tavrından hoşlanmıyorum.
neyi normalleştirmeye çalıştığı hususunda bile tutarlı değil bence... sade kadın olarak anılarak normalleşmek isteyen biri kendisini trans kadın olarak tanımlıyor? anlamadım? daha hür iradesiyle dahi kendisini ötekileştirmekten vazgeçemeyen bir insanı ötekileştirmemeyi nasıl becerecek yurdum insanı, onu da anlamıyorum ben... gereksiz bir tartışma. andreana'yı yolda görsem, görünüşünden tepeden tırnağa trans kadınlık aksa, zerre oralı olmam. olmuyoruz da zaten? buna nerede, ne zaman, ne şartlar altında olumsuz bakılacağı bellidir. o esnada da kişinin trans birey olması ya da olmaması beklenmez zaten? velhasıl her açıdan anlamsız bir tartışma. andreana zeytinyağlı biber dolması'na kuş üzümü koyar mı koymaz mı, koyarsa neden koyar, koymazsa neden koymaz, onu anlatsın. ben andreana'nın translığına dair zorlu yaşamından fazlasını bilmiyorum. onu hallederdik bari...