erşan kuneri

ben güldüm.

ilk bölüm hayal kırıklığı yaşadım ama yılmadım devam ettim. sonraki bölümler daha bir sardı. çok güldürmedi ama eğlenceliydi yine de. çağlar çorumlu çok iyiydi, nilperi şahinkaya çok güzeldi. şarkıları da sevdim.

gora'da erşan kuneri'nin yüzü pasparlaktı, şu an çilek tarlası gibi. bir kişinin daha bu detayı fark etmesi hoş olmuş. adam fena yaşlanmış bee.

ilk piyasada adı duyulduğunda ben kürtçe bir gönderme olduğunu düşünmüştüm.
kun kürtçe afedersiniz göt anlamına geliyor. cem yılmaz'da erşan kuneri'yi pornocu olarak lanse etmesinden dolayı açıkçası kuneri soyadını buna göre yorumlamıştım. lakin bugün öğrendiğime göre merhum aktör sean connery'den esinlenmiş.
benim niyetim kötüymüş.

büyük oğlumla izleme hatasına düştüğüm için aslında filme konsantre olamadım. kendisi ergenlik çağına girmek üzere. öyle olunca ''acaba ismail şimdi ne düşünüyor'' diye düşünmekten helak oldum. kalk git oğlum bu film sana göre değil de diyemedim. hadi ben diyemedim de oğlum sen ne diye pür dikkat izledin. hele o delikli sabun reklamları; elimden gelse izahı olmayan şeyin mizahı olur da bu kadar mı olur lan sayın cem diyesim geldi.

ben hala gülüyorum.

gülümsedim.

sanki kendisi kadın aq.

neyse, ben beğendim. cem yılmazın yaşlılığının etkisi var tabi ama yine de fena değil, ayrıca bu yaşlılığa rağmen gayet iyi.

ilk bölümünü yarıda bıraktım. devam ettiremedi. resmen yüzsüzlük edip devam edeceğim.

fragmanı pek iç açıcı gelmemişti, önyargılıyım şu an biraz ama ben neler izlemedim ki? izlerim her türlü.