iş arkadaşı

eee, boşamış mı özgür'ü?

yüz verince astarını isteyen tip olduğu zaman çok can sıkıcı olabiliyor.

diyemiyorsun sen kimsin be ecaadını siktiğimin sen kimsin?

iş arkadaşlığı farklı aynı yerde çalışıyoruz farklı kavramlar olması gerekli.

ayrıca;

(see: yalan mı lan köle değil misin?)

onlar istiyor arkadaşım istiyorsan sana da atarım ama sakallarında sezyum 137 yok.

dikkate değer bir bölümü eski sevgilim :(

draper kedi fotoğrafı atmak istersen whatsappını vereyim.

işini zamanında yapmayıp peşinden koşturan bir modeli vardır.

grafikçilerde çok oluyor bu. planı bir ay öncesinden yapıyorsun, iletiyorsun, şurada şunu yap burada bunu yap diye kare kare tarif ediyorsun. 30 gün geniş geniş takılıp son gün apar topar bir şey iletiyor. yarım yamalak bakmış, shutter'dan indirdiği görsele bir şeyler yazıp göndermiş. revizyonu boku püsürü derken mis gibi kriz çıkıyor. birkaç kişide yaşadım bu durumu.

buna "gol yemek" diyoruz. şöyle ki, işini taahhüt ettiği zamanda yapan bir ekip müşterinin şımarık isteklerine karşı durabilir. ancak işler kötü gidince ve müşteri bunu kendince "hoş görünce" şımarma hakkını da kendinde buluyor. gecenin 11'inde arayabiliyor mesela. ve beni arıyor çünkü ben muhatabım. eleman geniş geniş takılırken gecenin köründe ben laf anlatmak durumunda kalıyorum.

"randolph bey bu çalışmalar niye böyle oldu?"

telafi edeceğiz falan diyebiliyoruz tabi. bizim grafikçi gevşek, siz de bu gevşekliğin sonuçlarını kullanıp işin bokunu çıkarıyorsunuz diyemiyoruz. diyemeyiz, profesyonel olmaz.

özgür var balık tuttuğumuz yoldaşım. yakışıklı ve kaslı. sosyal medyayı iyi kullanıyor. karı, kız konusunda son derece başarılı mersin piçi. kazım abi iyi bilir.

bu arkadaş üç sene önce istanbul'a geldi. kalacak yer arıyor dediler. baktım şöyle tipine gel dedim beraber kalalım. bi sene beraber kaldık. özgür sürekli karı kız kovalıyor ama bi yandan da ciddi düşündüğü biri var. sürekli kavga ediyorlar ama. yani nasıl diyeyim hemen hemen her gün ve şiddetli bir şekilde. ağzımı açıp olm bu kız sana yaramaz hayvan gibi yakışıklısın yoluna devam et demedim çünkü ikili ilişkilerin kişilere ait özel bir şey olduğunu düşünürüm. üstelik haddimize de değil. kim kiminle ne yapmış bize ne değil mi? ama burda çok farklı bi olay gelişiyor. özgür evleniyor bu kızla. bi kaç ay sahte mutluluk falan derken bizim özgür'ün hanımı telefonunu ele geçiriyor. yazıştığı karıyı, kızı geçtim benim attığım twitter porno linklerine bile bakıyor. bundan haberim yok tabi ki özgür söylüyor. dayı senin mesajlarına bile bakmış diyor. bakmasına falan üzülmedim de ben mesala 40 yaşımı geçtim herhangi bir psikoloğa gitmedim ya da o tür ilaçlar kullanmadım ama bu ilaçlara başlamış birinin özellikle yakın arkadaşımın donuk gözlerle bana bakması sıkıntı yaratır ben de.

az önce trafikte sürücü adayı tabelası olan araca, abi bu araç kaza yapsa şimdi kim öder diye bir soru sordu. dondum kaldım öylece. şu seyyardan iki kilo portakal alalım dedim.

devletin arabasıyla büyükçekmece'den istoç'a gidip üç tane ucuza pil alıp döndüğünü söyleyen bir arkadaşım var ajdjfjdkhajsjsj

erkeği ayrı kadını ayrı manyak amk.

balkona çıkıp bi sigara içeyim dedim. koridorda emsalim kadın dur yakma gel benim odama tütsülerimin dumanını içine çek nazardan, büyüden korunursun dedi. odaya girdim gördüğüm manzara karşısında şok olduktan sonra saol ya kalsın ben en iyisi bir sigara içeyim diyerek usulca dışarı çıktım. aynen böyle oldu. valla bak. kapşonlu pelerin giyip kutsal kaseye parmak basarak deli gibi koşacağım imdat ya imdat.
image