kahve

ülkemizde kültürünün gelişmesi gerektiği bir içecektir. hiçbir kafe şu içeceğin hakkını veremiyor.

şuna hiç düşkünlüğüm yoktu. nasıl çıkılır bu bataktan? çırpındıkça batıyorum resmen.

kar odaklı üretimin ve piyasa ekonomisinin irrasyonelitesinden kaynaklı küresel ısınma ve ormansızlaşma yüzünden çoğu kahve 10-20 yıl içinde kalmayacakmış. kahvelerini olimpiyat meşalesi gibi elinde dolaştırdığında statü atladığını sananlar, falcılar, sabah kahve içmedi mi güne başlayamayanlar, birleşme zamanı sizin için:)))

noooo

ay ben kahve içmeden ayılamam klişesinin vücut bulmuş hali gibiyim. yani bu cümle insan olsa kesinlikle ben olurdum. daha bu sabah cold brew demlemeye başladım, dolapta 48 saat tuttuktan sonra alacağım. bence de birleşme zamanı.

bu olaya çözüm bulmaları lazım. kahve üretilmez ve satılmazsa gerçek bir zombi salgını yaşanır ve bayrağı muhtemelen ben taşırım. küresel şirketler akıllı olsun akıllı! cihangir kennedy'ye bağladım gördüğünüz gibi. durum vahim.

randolp sen örgütlü işçi toplumunun ne olduğunu bilen birisin bence liderlik yap bunlara:)))

(see: kıtlık psikolojisi)

ekonomide bir satış yönetimi sistemi..
örneğin kuruyan bitkiler, ölen ağaçlar, kesilen çimenler, ölen hayvanlar, çürüyen sebzeler ve meyveler kısaca ömrü biten tüm organik yapılar milyonlarca yıl sonra petrole dönüşür. petrol salt fosil yakıt olmadığı gibi bitme ihtimali de yoktur. sudan sonra dünyada en çok bulunan sıvıdır. bitebilir algısıyla ona hak etmediği bir değer kazandırılır.

market sayısını geçen kahve dükkanlarını biliyorsunuz. 3 liralık kahveyi bizlere 30 liraya satıyorlar ama istiyorlar ki 50 olsun 100 olsun.
kahve bitecek. tamam canım
bitme ihtimali varsa değerlidir.
yoksa sektör bitebilirmiş gibi yapar

gülmekten kıçım yırtıldı şaka değil.

çaydan havalı içecek olarak görülen güzel lezzet. starbaksçılara inat çaycıyız.

bir renk.