parliament mavisi

açıkçası şu an şaşkınım.

neden şu an şaşkınım peki ? çünkü şu an online oldum o sebepten.

şaşkınlığımın sebebi malum vatandaşın halen atılmamış olması ve fütursuzca yazı yazabilmesi.
sizin ne konuştuğunuza henüz hakim değilim ama yine konu alakasız yerlere sapmış gibi okudum.

diğer tüm konuları şöyle bir kenara itip en basit olana değineceğim. parli farkında mısın bilmiyorum ama ben kötü sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar başlığına dahi entry giremiyorum.
yazdığım her entrynin hemen altında bitip sataşıyor. dün mesela bir fotoğraf yükledim, fotoğraftan girdi olmadı, siyasetten devam etti yine olmadı, en sonunda abuk subuk şeyler yazdı ama sen zaten okudun çünkü gönderdim sana.

salça olmadığı hiç kimse yok. ben şu an kendi örneğimle devam edeceğim çünkü dedim ya henüz okuyamadım.

sen bunlara 'taciz değil sataşma ' diyorsan ilk önce google' da tacizin anlamına bak sonra devam edelim. en basitinden sataşma dediğin şey 3-5- bilemedin 20 kere hadi 50 kere filan olur. daha fazlası tacizdir. ben mecbur muyum bunun yazdığı her entrynin peşinden koşmaya, açıklama yapmaya vs.

fotoğraf başlığında bile bana ve diğer kadın yazar arkadaşımıza 'atatürk düşmanı' dedi parli mesela.
hayır diyelim ki atmıyorsun. peki herkes hakkında her şeyi yazabilme özgürlüğünü neden verdin? bari onu vermeseydin birader bunun peşinden koşup kendimizi mi aklayacağız bütün gün.

ben bunun katalizörü değilim parli.
olmak da istemiyorum. sana attığım mesajlardan kendim iğrendim.
50 tane mesaj attım ve ben bile kendimi tacizci hissettim ve inan hiç istediğim bir şey değil sana mesaj yazmak.

bu vatandaşı ikinci atılışına sebebiyet veren olaylar ve sonrasında bugüne gelen gelişmeler doğrultusunda hala burada tutuyor olmanın mantıklı bir açıklamasını bulmaya çalışıyorum.

tamam herkes eğlensin şeklinde düşünüyor olabilirsin ama bana göre artık kimse eğlenmiyor.
kantarın topuzu fena halde kaçtı.

2 defa franteyi, 2 defa parliyi, 1 defa sezi, 1 defa da kendimi haklı buldum bugün. sezi iki defa haklı bulsam kesme işareti kullanırdım. bu da benim adaletim. neyse şimdi sen hepsini topa soktun ve uzun yazdın. bu ne biçim dava arkadaşım herkes haklı. seni de favlıyor ve sözlüğü bırakıyorum.

frante davasında haklı gibi.

o seni suçluyor, sen onu suçluyorsun. sözlükte böyle birbirini suçlayan bir sürü insan var. herkesi göndermeye kalksam sözlüğün kepenklerini kapatıp en son benim çıkmam gerekecek herhalde.

ayrıca bundan bir iki ay önce frante'yi sözlükten atacakken bu duruma karşı çıkan olly ve nymphe efendi şimdi atılsın diye baskı kuruyor. o gün gruplaştığım için haksız olduğumu düşünüyordunuz. peki bugünki düşünceleriniz nelerdir?

artık cidden yeter. birbirinizle ilgilenmeyin, birbirinize gönderme yapmayın. hee illa birine saracaksanız gelin böyle bana sarın sıkıntı yok.

ayrıca tekrar lost'a başlayıp dünyanın en mutlu insanı olabilecekken burada sizin iç savaşlarınızla uğraşıyorum. bence sırf bunun için bile baruun beni bir kere daha haklı bulacaktır eminim.

parli parli

o günkü mesele frante'nin özelinde gibi görünse de konu tamamen senin başarısız moderatörlüğündü.
aynı bugün olduğu gibi.

daha açık nasıl konuşulur bilmiyorum.
o gösterdiği örnekler kendisi bana sataştıktan sonra yazdığım şeyler.
sen işini yapıyor olsaydın ben zaten bununla muhatap olmak zorunda kalmayacaktım.

kendisini özelden uyardım.
entry yazarak uyardım.
sana şikayet ettim.

benden beklediğin nedir tam olarak?
benim hakkımda istediğini söylesin ve ben yalayıp yutayım mı?
türkçesi bu çünkü.

kendisini düzenli ve sistematik olarak taciz etmediğim gibi muhatap dahi olmak istemiyorum ama sayende oluyorum.

engelleme sebebimi zaten geçenlerde yazdım.
tehdit, taciz, şantaj gibi mesajları var bunlardan kurtulmak için engelledim yoksa ne yazdığı ırkçı saçmalıkları okuyorum ne de twitter ergenliklerini. bana sataşmış mı diye bakıyorum elbette çünkü ne yazık ki moderatörümüz biraz değişik. ( diyelim)

ulan herkes mi ferhat abimizin üstüne biner. iki tarafta birbirini şikayet edip'' at bunu sözlükten ''diyo. bence toki kurası gibi kura çekelim.

parlicim bunlar cidden kafayı yemiş yavrum.

kolay gelsin. sısısısıs

ya ben fotoğraf yükleyemiyorum diyorum adam birbirinize gönderme yapmayın diyor.

sen ciddi misin?

(see: #28442)

beni boşver hadi.

kendi beyanına uymuyor olmanı nasıl açıklıyorsun peki?
bu zat sadece ama sadece huzursuzluk çıkarıyor.

ben başka bir şey yaptığını görmedim açıkçası.

ya siz ne konuşuyorsunuz acaba? bu sözlükte birileri başkalarının nickaltına "tam sikilmelik yaşta" ya da "bunu alıp duvardan duvara vuracaksın" dediğinde neredeydiniz? bu sözlük ne hakaretler, ne tacizler, ne laflar gördü de kimse bugünki gibi gündem yaratmaya kalkmadı o gün çünkü bunu yapmak bile çaylaklık sebebi idi. hee bir de şey var, o arkadaş ya belirli bir grubun kankası idi ya da herkesle sohbeti olan tatlış bir yazar. "o öyledir ya boşveeer ^^" denilerek öteleyen bir moderasyona da bir şey demek yersiz olurdu zaten.

bu tip konulardan ötürü konuyla alakasız olsanız bile böyle terbiyesizce yaklaşımlara kimse hiçbir şey diyemedi ama ta ki konunun ucu size dokunana dek sonra "aman parli kov şunu siteden". ya burada hakkını arayan kişinin defalarca çaylak yapıldığını bilirim ben, evet onun da mağduru olduk zamanında. son 24 saatte sözlükte hiçbir kadın yazarla mesajlaşmamama rağmen dönemin zımbo yazarı olan shumsuke efendinin icazeti ile drunk tarafından "bir yazarı taciz ettiğim iddiası ile" 1 hafta çaylak yapıldım lan ben. itiraz edip ispatınız nerede diye sormamı siklemediler bile. yani aslında sizin hak ettiğiniz yönetim şekli o, ben cidden yanlış yapıyorum. neyse işte sırf bu yüzden bu tip konularda artık hiçbir kadın, erkek yazar benim gözümde güven tazeleyemez.

ya aslında normali ne biliyor musunuz, iki kişi kendi arasında olan boku sözlüğe taşıdığı için iki yazarın da çaylak yapılması çünkü kötü sözlükte hep bu kıstas uygulandı. baruun bir dur amk, yine hak verme zaten ortalık karışık.

hep eski güzel günleri özleyip durduğunuzu söylüyorsunuz ama eski kötü sözlükte adamın götünden nasıl kan aldıklarını hatırlayıp öyle özlem giderin bence.

neyse birbirinize sataşmayın artık. hadi sen deniz fotoğrafı paylaş, frante de ümit özdağ'ı övdüğü bir twit sallasın bize.

not: sözlük huzurunu kaçırma konusuna gelirsek, zamanında sen de küfür ettiğin için sözlükten atılmıştın, hatta seni bizzat ben atmıştım. o gün beni kışkırttılar dedin. o gün kışkırtıldığını kabul ediyoruz da frante'nin kışkırtılabileceği konusunda neden uzlaşamıyoruz? sadece bir soru.

not 2: frante üstüne düşeni yapmış, arkadaşımızı alkışlıyoruz. (see: #33284)

not 3: hanfendilerin hanfendisi nymphe hanfendi seni banladığımı söylediğim olayın canlandırılması bak şu başlıkta yapılıyor. hatta orada şahitliğin isteniyor. sen de bir ara oraya uğra lütfen. sonra da deniz altından güzel bir manzara paylaş bizlere ^^