tuvaletini kullanmak için girdiğiniz benzin istasyonunda bir harcama yapmadığınız halde oradan yararlandığınız için istasyon görevlilerinin size sinir olacağını düşünerek işinizi bir an evvel görüp çıkmak için acele eder misiniz, ya da ayıp olmasın diye hiç de ihtiyacınız yokken marketinden abuk sabuk bir şeyler alır mısınız?
-
-
biko bunlar takıntı değil, iç sesin. içinden kendi kendine fazla konuşuyorsun.
-
babaanneminkilerin bi' devamı bende. direkt tamamını kopyalamadım, mesela iki ayakkabı üst üste binince kalkıp düzeltmiyorum, ama elden ele kesici delici alet vermem kavga etmeyelim diye.
-
sokakta kedi görünce her defasında kedi diye seslenmek. alışık oldukları bir hitap olmadığı için bakmıyorlar ama kediye kedi diye seslenmek çok hoş.
-
düşündüm bulamadım. meğer hiç takıntım yokmuş.
sabah sabah yine mükemmelim. -
biri size "gözleriniz çok güzel" dediğinde daha önce boş boş bakarken daha anlamlı bakmaya çalışır mısınız? bence hepiniz çalışırsınız.
-
çalışmayız.
-
çalışırsın çalışırsın, araştırmanı öneririm.
-
bir şey fark ettim. çekirdek yenilirken ortak çöp kabı kullanmaya gıcık oluyorum. çekirdeği paylaşamamak değil yani. bu kadar takıntılı sevdiğim çekirdeğimin tamamını verebiliyorum fakat ortak çöp kullanamıyorum. kimseyle paylaşamıyorum resmen çöp kabını. içten içe de acayip gıcık oluyorum.
-
senin bir takıntın daha var. sana bir hediye verilse onu ömür boyu saklaman gerektiğini düşünüyorsun